Son Güncelleme tarihi 4 Aralık 2017 by Müşteri hizmetleri

Bu yazımızda, Apple’ın iPhone’un 10. yıldönümüne bir virgül olarak attığı iPhone X’in ne kadar başarılı ve başarısız olduğuna tüm hatları ile değinmeye çalışacağız. Bunu yaparken kendi uzun kullanım testi deneyimlerimizi sizinle paylaşacağız.

Yazımızın tamamını okuduğunuzda, iPhone X’in artıları – eksileri neler bunu görecek ve en önemlisi iPhone X‘in satın almaya değer bir cihaz olup olmadığını anlamanızda etkili olacak.

Tasarım

iPhone X’i kutusundan çıkardığınızda -özellikle Uzay Grisi renk seçeneği üzerine konuşacak olursak- kesinlikle premium bir cihaz duruşu göze çarpıyor. Cihazın tüm kenarlarını saran paslanmaz çelik şerit hafif oval yapısı sayesinde cihazın elde tutulmasını kolaylaştırıyor. 174 gram ağırlıkta olan iPhone X’i elinize aldığınızda onu gerçek anlamda hissediyorsunuz.

Ekran

Neredeyse çerçevesiz, 5.8 inçlik uçtan uca OLED ekran cihazınızı açtığınız anda 458 ppi yoğunluktaki 2436 x 1125 piksel çözünürlükteki ekranının farkını bir önceki iPhone’unuzun ekranına kıyasla net bir şekilde gösteriyor.

Çentik

Pek çok kullanıcı tarafından büyük tartışma yaratan ekranın üst kısmındaki çentik aslında sanıldığı kadar kötü değil. Sadece Safari’de web sayfalarında gezinirken cihazınızı yan çevirerek kullanmak istediğinizde, kayıpsız bir görüntü için ekranın her iki tarafından yapılan kırpılma biraz rahatsız edici duruyor ancak bunun belirli yerlerde (Safari) oluştuğunu belirtelim.

Bunun dışında, şimdiye kadar çerçevesiz akıllı telefonları ile piyasaya çıkan tüm akıllı telefon üreticilerine kıyasla Apple’ın çerçevesiz ekrana bu çentik ile yaklaşımı kesinlikle farklı ve ikonik duruyor.

Çentğin sol ve alt tarafından parmağınızı aşağıya doğru kaydırdığınızda Bildirim Merkezi’ne ulaşıyorsunuz. Çentiğin sağ tarafından parmağınızı aşağıya doğru kaydırdığınızda ise Denetim Merkezi geliyor. Özellikle Denetim Merkezi’nin ekranın alt tarafından ekranın sağ üst köşesindeki tarafa alınmış olması kimi zaman parmağınızı ekranın altından üste doğru kaydırmanıza neden olabiliyor 🙂

Face ID

Şimdiye kadar üretilmiş en güçlü yüz tanıma teknolojisini kullanmak büyük keyif verici ve cihazla olan birlikteliğiniz süresince alınan keyif her geçen gün katlanıyor. Çünkü, ilk zamanlar kimi zaman sizi tanımakta zorlanan Face ID, makine öğrenimi sayesinde yavaş yavaş yüzünüze adapte oluyor ve daha hızlı, daha pratik bir kullanım ortaya koyuyor.

Touch ID’ye kıyasla pratik kullanım açısından milisaniyelik bir gecikme olduğunu belirterek, genel anlamda Face ID’nin Touch ID’ye kıyasla daha başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü yüzünüzün ıslak olması onun çalışması için bir engel değil ancak parmağınızın yağlı veya ıslak olması çoğu zaman Touch ID’nin çalışması önünde bir engel.

Ana Ekran Düğmesinin Olmaması

İlk zamanlar, en azından iPhone X ile buluşmanızdan sonraki 4-5 saatlik süreçte iPhone’un en ikonik yönü olan Ana Ekran düğmesinin olmayışı kimi zaman parmağınızın cihazın alt tarafına doğru gitmesine neden oluyor ancak bir müddet sonra Ana Ekran düğmesinin olmadığına alışıyorsunuz. Ehhh ne de olsa alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değil ancak iPhone X ile geleneksel iPhone alışkanlıklarından kolayca vazgeçilebiliyor.

Ana Ekran Çubuğu

iPhone X ile birlikte iPhone’un belki de en ikonik kısmını söküp atan Apple, bunun yerine zamanla daha ikonik hale gelecek olan Ana Ekran Çubuğunu önümüze koydu. Bu çubuk sayesinde, uygulamalardan hızlıca çıkabiliyor, uygulamalar arası hızlıca geçiş yapabiliyorsunuz. Fiziksel veya sanal Ana Ekran düğmesine kıyasla Ana Ekran Çubuğu’nun daha kullanışlı olduğu bir gerçek.

iPhone X Uygulama Değiştirici

İlk OLED ekranlı iPhone X ile birlikte pek çok iOS hareketi değişti. Bu değişikliklerden birisi de Uygulama Değiştirici tarafından yapıldı. Eskiden Ana Ekran düğmesine çift tıklayıp Uygulama Değiştirici’ye ulaşıyor ve buradan kapatmak istediğiniz uygulamayı ekranın yukarısına doğru kaydırmanız yeterli oluyordu.

iPhone X’in Uygulama Değiştiricisi’a erişmek için ekranın alt tarafından parmağınızı yukarıya doğru kaydırıp bir müddet ekrandan parmağınızı çekmeden beklemek gerekiyor. Haptic Geribildirim ile Uygulama Değiştirici’nin açıldığını anlıyorsunuz ve uygulamalar önünüze dökülüveriyor ancak herhangi bir uygulamayı kapatmak için parmağınızla yukarıya doğru kaydırmanız uygulamayı kapatmanız için yeterli olmuyor. Bunun yerine, Uygulama Değiştirici’deyken herhangi bir uygulama üzerine kısa bir süre parmağınızı basılı tutmanız gerekiyor ve ardından her uygulamanın sol üst köşesinde kırmızı çarpı ikonu çıkıyor. Bu ikona dokunarak o uygulamayı kapatabiliyorsunuz.

Bunun pek pratik olmadığı gerçeğini göz önüne aldığımızda, zamanla bu tarafta bir geliştirme veya değişiklik yapılabileceği ihtimali var. Elbetteki Apple’ın bunu, kullanıcıların Uygulama Değiştirici’yi kullanarak uygulamaları kapanmaya zorlamamayı hedeflediğini de düşünebilirsiniz ki muhtemelen tam olarak hedeflenen bu. Çünkü, iOS’ta Uygulama Değiştirici’yi kullanarak uygulamaların kapanmaya zorlanması aslında pil ömrünüzü önemli ölçüde negatif yönlü etkiliyor (ilgili haber).

Pil Ömrü

Bu yazıyı hazırladığımız süreçte kullanılabilir son iOS sürümü olan iOS 11.1.2 ve iOS 11.2 beta sürümlerinde birtakım testler gerçekleştirdik ve cihazımızı hiçbir zaman yüzde 15 seviyesinin altına düşmeden şarja taktık. Bu şekilde, genel kullanımda en az 7 saatlik kullanım ve 20 saati aşan bekleme süresini gördük.

iPhone X’in pil ömrü ile kesinlikle başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Akıcılık, Kullanım Kolaylığı

iOS 11 ile gelen iPhone X’in oldukça akıcı çalıştığı gerçeği ile birlikte bir müddet sonra yeni jestlerle adeta daha da basit indirgenmiş bir iOS kullanımı sunduğu görülüyor ve iPhone X’in ekranı üzerinde parmaklarınız bir o yandan bir bu yana kayıp duruyor.

Ah Be Apple!

Genel olarak, iPhone X’in artı ve eksilerine değindik ancak cihazın topyekün eleştirilebilecek eksi bir tarafı var ki o da hızlı şarj desteğini kullanmak için ek para ödemek zorunda olmamız. iPhone X’in kutusundan standart güç adaptörü çıkıyor ve bu adaptör saatler alan şarj süresi sunuyor.

Halbuki iPhone X 7.5W kablosuz veya kablolu hızlı şarjı destekliyor. Güç adaptörünün Watt’ı yani gücü ne kadar yüksek olursa iPhone X’inizi o denli kısa süre içerisinde şarj edebiliyorsunuz. Apple’ın iPhone X için sunduğu kablosuz şarj matını kutuya dahil etmese de en azından 7.5W’lık bir güç adaptörünü kutuya dahil etmesi beklenirdi.

Bunun dışında, şimdiye kadarki en pahalı iPhone modeli olan iPhone X’in kutusundan iPhone 7 ve iPhone 8’in kutusundan çıkan lightning çıkışlı EarPods’un yer alıyor olması da tuhaf duruyor. Hani AirPods olmasa da -malum 899 TL’lik bir aksesuarın kutuya dahil edilmesi pek mümkün değil- kutuya dahil edilebilecek düzeyde olan bir kablosuz kulaklık görmek isterdik.